7 dakikalık okuma
Bensu Aydın ve Rajeev Ramnarain’in Bodrum’da gerçekleşen düğünleri her detayıyla çok keyifli! Bu eğlenceli hafta sonu Bodrum Edition Otel’de gerçekleşen happy hour partisi ile başlayıp, ikinci gün Casa Dell’Arte Otel’de sıcak tonların hakim olduğu, ışıl ışıl bir düğünle sona ermiş. Tüm davetlilerin eğlenmesi ise en ön planda tutulmuş. Bu düğünün tüm detaylarını, New York’taki nikahlarını, gelinlik, elbise seçimlerini ve daha birçok ayrıntıyı Bensu’yla konuştuk.
Bensu merhaba! Eşinle ne zaman tanıştın ve nasıl bir evlilik teklifi aldın?
Eşimle New York’ta 2019 Ağustos’ta tanıştık, Covid’i birlikte atlattık ve resmen birbirimizi her anlamda, hem iyi hem kötü günde hayatta tutan bir ikili haline geldik. Gerçekten "birlikte güldük, birlikte ağladık" lafının vücut bulmuş haliyiz diyebilirim.
Eşim New York’lu ve daha önce hiç Türkiye’ye gitmemişti. Benimle birlikte 2020 yılında 1 ay Türkiye’de yaşadı ve sanırım o noktadan sonra ilişkimiz başka bir boyuta taşındı. Sonrasında her yaz Türkiye’ye gelmeye başladık zaten.
2021 yazında bu sefer ona Çeşme’yi gezdirmeye karar verdim, Çeşme demişken Od Urla’da yemek yemeden olmaz diye düşünerek orada güzel bir yemek yedik. Sonrasında arabayı kullanırken “Bensu ben Delikli Koy’u çok görmek istiyorum, bu gece gidelim mi” dedi. Artık gece yarısı olmuş, Türkiye’de araba kullanmak ayrı bir seviye olduğu için direksiyon bende, “hiç gerek yok şimdi gitmeye” dedim. “Hadi gel bir macera yaşayalım” dedi direksiyonu kırıp, Delikli Koy’a ulaştık. Arabayı yolda bir yere park ettik. Zifiri karanlıkta telefonun ışığını açtık, denize doğru yürüyoruz.
Etrafta kimse yok sadece ben, eşim, etrafta dolaşan köpekler, karşımızda koskocaman bir dolunay ve tepemizde Samanyolu yıldızları, kocaman bir galaksi var basbayağı. İçeceklerimizi tokuşturduk, şerefe dedik, bir anda ayağa kalktı çok güzel bir konuşmayla evlenme teklifi etti. Heyecandan elimdeki hırkamı ısırmaya başladım, bayağı da ısırmışım, izi kaldı. :) Şimdi o hırkayı özenle saklıyorum hatıra olarak. :) Hep sadece ikimizin olduğu bir evlilik teklifi hayal etmiştim, kameralar arkadaşlar vs. istememiştim, tam da öyle oldu.
New York’ta gerçekleşen nikahından bahsedelim. Bize biraz bu günü ve kıyafet seçimini anlatabilir misin?
New York’ta 30 kişilik sadece en yakın arkadaş ve ailemizin olduğu minik bir nikah gerçekleştirdik. Nikahımızı eşimin kardeşi kıydı. İkonik Rockefeller binasının terasında sevdiklerimizle bir araya geldik, bol bol ağlanan bir nikahımız oldu. Nikahın düğün günü olmaması benim tercih ettiğim bir durumdu. Zira düğünde o kadar çok şey oluyor ki nikahtaki duygusallık ve içtenlik diğer detaylar arasında kaybolabiliyor.
Gelinlik olarak hep pantolon giymek istemiştim, Vakko’da bu takımı görünce aşık oldum ve saç aksesuarları ile eldiven takarak görünümümü tamamladım. Saçımı ve makyajımı tamamen evde ev yakın arkadaşlarımla eğlenerek yaptım, özel bir ayarlama yoktu. Sonrasında Quality Italian’da davetlilerimizle öğle yemeği yedik, günün geri kalanında da arkadaşlarımızla eğlendik.
Ve gelelim düğüne. Düğününüz ne zaman, nerede ve kaç kişiyle gerçekleşti?
Düğünümüz 16 ve 17 Eylül 2022 tarihlerinde Bodrum’da gerçekleşti. İlk gün Bodrum Edition’da bir Happy Hour organize ettik. Bodrum’un bizim için ayrı bir önemi var, çünkü eşim ilk Türkiye’ye geldiğinde 10 günümüzü Bodrum Gümüşlük’de geçirmiştik ve harikaydı.. Beach Club’lardaki Happy Hour partilerinde de hep çok eğlendik ki bu zaten bizim yapmayı sevdiğimiz bir aktivite – içki, müzik, deniz güneş :). Düğünümüzde de bu olsun istedik. Inari Omakase’nin şefi Korhan Gülsoy da çok sevdiğim bir arkadaşım olduğu için yemekler konusunda da içimiz rahattı.
İkinci gün düğünümüz Casa Dell’Arte, Torba’da gerçekleşti. Daha önce buraya yemeğe gelmiştik ve hem enerjisi hem de yemekleri bize şahane bir gece yaşatmıştı. Otelin sanatla bütünleşmiş olması bence diğer otellerden çok farklı kılıyor burayı. Sonuç olarak 100 kişilik bir düğünümüz oldu ve davetlilerimizin yarısı Amerika’dan geldi.
İlk günün detaylarını konuşalım. Bu partinin dekorasyon ayrıntılarını ve akışını öğrenebilir miyiz?
Bodrum Edition’ın kendisi ve manzarası zaten harika bir ortam sunuyor. Bu nedenle ek bir dekorasyona ihtiyaç duymadık. Saat 16-19 arasında bol kokteylli, danslı ve Meksika/Uzak Doğu füzyonu bir menüyle davetlilerimizi ağırladık ve gün sonunda hep birlikte denize girdik. Bu aslında biraz da yabancı misafirlerimizi Bodrum’un güzelliğiyle tanıştırmamızı sağladı. Biz sadece gençler katılır bu aktiviteye diye düşünmüştük. Sonra bir de baktık ki zaten düğünümüzün %90’ı genç. :) Bu sebeple neredeyse herkes ilk günkü aktiviteye de katılmış oldu.
İlk gün tercih ettiğin elbise hakkında bilgi verebilir misin?
İlk gün gündüz ve deniz kenarı bir aktivite olduğu için tamamen plaj giyimi modeli bir takım tercih ettim. Vakko Mare’den ışıltılı iki parça bir elbise ve sonrasında beyaz tek omuz bir mayo ile sade bir gelindim.
Gelelim düğün gününe. Düğününüzün teması ve dekorasyonuyla ilgili bilgi alabilir miyiz? Bu temaya nasıl karar verdiniz?
Düğünümüzün teması aslında Ruks Event sayesinde ortaya çıktı. Herhalde yüz düğünüm olsa yüzünde de Ruks Event ile çalışmayı tercih ederdim. Rukiye Hanım’dan “düğününüze bir tema düşünelim, bize tanışma hikayenizi anlatır mısınız” diye bir soru gelince eşimle düşünmeye başladık.
Bizi ilişkimizde ilk buluşturan nokta hep müzik oldu. İlişkimizin başında birbirimizle sürekli yeni şarkılar paylaşırdık, hala da paylaşıyoruz. Sonra en çok hangi şarkıda zıplayıp eğleniyoruz diye düşündük. Kanye West’in All of the Lights şarkısından esinlendik ve temamız “All of the Lights” oldu. Ruks Event böylece düğünde mum, fairy lights, avize, neon ışıklar olmak üzere her türlü ışığı ön plana alarak bir tema belirledi. Nedimelerin kıyafet renklerini de gün batımı renklerine uygun olmasını istedim ve böylece çiçeklerde de benzer sıcak tonlar kullandık.
İlk dans için girişimizde ise bizi tüm misafirler ellerinde maytaplarla karşıladı. Düğünümüz her anlamda ışıl ışıldı diyebilirim.
Dekorasyon ise başlarda başka bir plan üzerineydi fakat zamanla evrildi. Özellikle Ruks Event gelinliğimi görür görmez tüm dekor planını değiştirme kararı aldı. Biz de onların uzmanlığına güvendik ve hayal ettiğimizden bile bambaşka ve harika bir dekor çıktı ortaya.
Peki gelinliğinde nasıl bir tasarım tercih ettin?
Gelinliğim aslında hayatımda giydiğim ilk gelinlikti. New York’ta ilk gelinliği denedikten sonra yaklaşık 30-40 model daha denedim ancak hiçbiri bu ilki gibi olmadı. Işıltılı ve incili bir gelinliktense ben dans ettikce hareketlenecek, hafif ama hacimli bir gelinlik arıyordum.
En önemli kuralım da uzun kollu olmasıydı, çünkü Chira Ferragni’nin gelinliğine bayılmıştım. Düğün Bodrum’da olduğu için de önü ve arkası çok kapalı olmayan bir gelinlik olması gerektiğini düşündüm. Berta ve Oscar de la Renta arasında gidip geldim ve sonunda ilk denediğim Berta’ya karar verdim. Gelinlik Vakko’ya gönderildi ve Vakko Zorlu’daki Aslı Hanım’la gelinliği son halini getirdik.
Müzik çok önem verdiğiniz bir unsurmuş. Müzikte nasıl bir akış izlediniz? Düğüne giriş müziğiniz, ilk dans müziğiniz ve pasta müziğiniz nelerdi?
Müzik ve dans benim bu düğünde en önem verdiğim iki şeydi. İki farklı kültürün bir araya geldiği bir düğün olduğu için müziklerin herkese hitap etmesi, ve biraz da bizim sevdiğimiz elektronik müziklerin çalması önceliğimizdi. Çalıştığımız DJ Tankut Karakurt’u çok detaylı araştırdık, kendisini Momo’da dinlemeye gittik, playlistlerimizi ve kesinlikle çalınmayacak dediğimiz şarkıları kendisiyle paylaştık. Tankut ayrıca ilk dansımızdaki iki şarkıyı da bizim için mix’ledi. Düğünden sonra davetlilerden aldığımız geri bildirime göre müzikler aşırı beğenilmişti, çok mutlu olduk.
- Giriş müziğimiz: London Electronic Orchestra - XX Intro
- Ilk dans müziğimiz: Girl Like You - Maroon 5 ve Beyonce ft Pharrell - Water. İlk dansımızın koreografisini de kendim çıkardım, eşime öğrettim ve düğünde en sevdiğim anlardan biri oldu, zaten Instagram’da viral olduk :)
- Pasta müziğimiz: Kanye West - All of the Lights.
Düğün davetiyenizin tasarımı hakkında da bilgi verebilir misin?
Bizim hem bir Save the Date, hem de bir düğün davetiyemiz oldu. Her şey İngilizce Türkçe olarak iki farklı şekilde hazırlandı. Save the Date’imiz için her gün sokaklarında dolaştığımız New York’un grafitileriyle bir fotoğrafımız olsun istedik ve Bodrum için de Ruks Event ile beraber otelimizi yansıtan bir suluboya çizim hayal ettik ve adeta bir kartpostal oldu diyebilirim. Tüm tasarım süreçlerini yine Ruks ekibi bizim adımıza en güzel şekilde Atölye Punika ile beraber gerçekleştirdi.
Peki destinasyon düğünü yaparken seni en çok ne zorladı?
Planlama döneminde saat farkı sebebiyle her şeye geç kalmışlık hissi diyebilirim. Bir de destinasyon olunca bütçe de artıyor tabii, Ruks benimle Bodrum’da senin için Çırağan düğünü yaptık diye dalga geçse de, bence tüm zorlukların üstesinden böyle bir ekip olunca kolayca geliniyor :) Ruks Event ekibi sayesinde çok rahattık kısacası. Her sorumuzda, her anımızda hep yanımızdaydılar ve bu her şeyi çok kolaylaştırdı. Destinasyon düğünü yapacak kişilere bu alanda uzman kişilerle çalışmalarını öneriyorum. Her şeyi kendi başlarına halletmeye çalışırlarsa bu süreç çok stresli bir hale gelir. Bizim için çok şükür ki böyle olmadı ve sonuçtan çok çok memnunuz.
Düğün hazırlığı yaparken Bridolog’dan nasıl yararlandın?
En çok saç ve makyajla ilgili içeriklerinizden yararlandım. Çok doğal bir saç ve makyajım olsun istiyordum. Eşim de makyaj yapmamı hiç sevmiyor. :) Saç, saç aksesuarı ve makyaj konusunda bana fikir verdiğiniz için çok teşekkür ederim!
Künye:
Nikah Mekânı: Rockefeller Center, 620 Loft & Garden, New York
İlk Gün Mekân: Bodrum Edition Hotel
Düğün Mekânı: Casa Dell’Arte Hotel
Organizasyon: Ruks Event
Fotoğraf: Puçi
Nikah Elbisesi: Vakko
Nikah Ayakkabıları: YSL
İlk Gün Elbise: Vakko Mare
İlk Gün Ayakkabı: Çıplak ayak :)
Gelinlik: Berta
Gelin Ayakkabıları: Manolo Blahnik
Damatlık: Papilone
Damat Ayakkabıları: Le Boutin
After Party Elbisesi: Berta
Sabahlık: Intimissimi
Davetiye: Atölye Punika
Saç: Jonat’s
Makyaj: Jonat’s
Saç Aksesuarı: Gaios
