7 dakikalık okuma
Aslı ve Mert’in hikayesini evlerinin bahçesinde geçen nişanlarını birlikte konuşurken dinlemiştik, okumayanlar varsa onları önce bu linke alalım. (Özellikle nişan planlayanların okumasını mutlaka öneriyoruz!) Sonrasında çift, en yakınlarıyla yaptıkları minik bir nikah kutlaması ile evlenmeye karar verdi. Bu mikro düğündeki detayları bizce çok seveceksiniz, dilerseniz vakit kaybetmeden Aslı’yla sohbetimize başlayalım!
Aslı, sana da pandemi çiftlerine ilk sorulan soruyla başlayalım: Bu ilk planınız mıydı, yoksa ertelenen veya iptal olan planlarınız oldu mu?
Yaptığımız ve kesinleştirdiğimiz bir planımız yoktu. Sadece daha erken bir tarihte yapacağımızı düşünüyorduk, ama pandeminin belirsizliğinden dolayı kesinleştirmemiştik. Sonrasında çok küçük bir davetli listesiyle bir micro-wedding yapmaya karar verdik; yani o yüzden bu ilk düğün planımızdı. :)
Peki neden bu lokasyon?
Aslında şehir olarak da farklı seçeneklerimiz vardı, ama sonunda İstanbul’da, boğazda güzel bir manzarayla yapmak istediğimize karar verdik. Aklımızdaki konsepte çok uygun alanları olduğu için ve tabii hizmet kalitesi de bizim için önemli olduğundan Four Seasons’ı seçtik.
Bu konsepte nasıl karar verdiniz, nelerden ilham aldınız, biraz anlatır mısın?
Koşullardan dolayı bir micro-wedding yani mikro düğün yapmanın en doğru karar olacağını düşündük, o yüzden kurallara da uygun olarak mini bir davetli listesiyle bu günü planladık.
O günün nasıl olmasını istediğime dair aklımda net resimler vardı, Mert de benimle aynı fikirde olduğu için o şekilde ilerledik. Hem nikahımızı yapacağımız alanın atmosferinin, hem gelinliğimin, hem dekorasyonun ve diğer tüm detayların birbiriyle uyumlu olmasına özen gösterdik.
Tema olarak romantik, şık ama modern bir tarz yakaladık.
O zaman biraz dekorasyonun detaylarına girelim. :)
Tabii. :) Dediğim gibi tüm konseptle ve bembeyaz nikah alanımızla uyumlu olacağını düşündüğümüzden beyaz çiçekler kullandık. Nikah alanında şeffaf sandalyeler, açık renkli bir yürüme yolu, iki yanlarda yine şeffaf ve minimal camlar içinde mumlar ve tek dal çiçekler kullandık. Yine nikah alanında arkamızda ve nikah kürsüsünde bu çiçeklerden harika aranjmanlar vardı. İçeri girdiğinizde tüm salon mis gibi çiçek kokuyordu. :) Kullandığımız çiçekler şebboy, erengül, gül, gala, kasımpatı, frezyalardı.
Yemek alanında da yine aynı temayı devam ettirdik. Şeffaf sandalyeler kullandık. Masa üstünde vazoların içine çiçek aranjmanları yerine minimal cam vazolar içinde tek dal çiçekler ve beyaz mumlar kullanarak daha modern ve farklı bir görüntü yarattık. Gümüş suplalar üzerine koyu gri modern tabaklar kullanarak güzel bir denge yakaladık.
Şeffaf sandalyelerin ve cam vazoların yarattığı saydam ve minimal görüntü bence atmosferi çok güzel tamamladı.
Organizasyon için S Design & Events ile çalıştık ve aklımda ne varsa onu her şeyiyle, eksiksiz olarak hayata geçirdiler, tüm süreci harika bir şekilde yönettiler. Bu güzel ekibe bir de burdan teşekkür edeyim.
Bir de tabii tüm gün yanımızda heyecanımıza ortak olan çok sevdiğimiz Kemal ve ekibi, İki Hayat Bir Kare de güzel fotoğrafları ve videolarıyla günümüzü en güzel şekilde ölümsüzleştirdi. Fotoğraflara baktıkça içimiz açılıyor, onlara da çok teşekkür ederiz.
Zaten böyle güvendiğiniz, profesyonel isimlerle çalışınca hem planlama aşaması hem de düğün günü çok daha rahat geçiyor.
Gelelim gelinliğine, kolay bir tercih miydi?
Gelinlik bakmaya başlamadan önce aklımda hep böyle bir gelinlik vardı. Biraz uçuşan sade bir kumaş, ne çok kabarık, ne düz bir etek, ve biraz gösterişli kollar. Yine de aklımda kalmasın diye dantelli ve işlemeli modeller de denedim ama içime sinmedi.
Çok sevdiğim Begüm Salihoğlu’nda bu gelinliği deneyince bu gelinliğin benim gelinliğim olduğunu anladım. :) Üzerime göre baştan dikildi; çok çok çok severek giydim. Bir de söylemeden geçmeyeyim, çok rahattı. Elinize sağlık Begüm ve çok sevgili ekibi!
İkinci elbisen?
İkinci elbise olarak kısa bir elbise giymek istedim. Vakko Wedding’de bu tafta elbiseyi görünce çok beğendim, bu da kolay ve içime sinen bir karar oldu. Omuz detayı, kuyruğu ve kumaşıyla kalbimi çaldı diyebilirim. :) Çok fazla düşünmeme ve aramama gerek kalmadı.
Mert’in damatlık ve ayakkabı tercihlerini öğrenebilir miyiz?
Tabii, Mert’in smokini Vakko’dan. Ayakkabısıysa Moreschi. Bu arada ben gelinliğimi Mert’e göstermediğim için Mert de smokinini benden sakladı. :) İlk karşılaşma anımız ikimiz için de gerçekten sürpriz oldu yani.
Bir de ayakkabı konusundaki tercihlerini soralım.
Gelinliğimin altında rahat olacağını düşündüğümden Sanemiko Abby Pearl modeli kalın topuklu ayakkabıları tercih ettim. Gerçekten çok rahattı. :)
İkinci elbisemle ise gri, taşlı Manolo Blahnik ayakkabılara geçtim. Çok beklemediğim şekilde bu ayakkabılarla da rahat ettim. Spor ayakkabıya geçişe gerek olmadı. :)
Saç ve makyajına da değinmeden geçmeyelim. :) Gördüğümüz kadarıyla gün içinde saçın değişmiş, biraz anlatabilir misin? Bu konudaki tercihlerin nasıl oldu?
Saç olarak yarım toplu, dalgalı, doğal bir saç istiyordum. Makyaj olarak da çok abartıya kaçmadan, doğal tonlarda bir makyaj vardı aklımda. Hem saç hem makyaj için Can (Şengül) ve ekibi Shine Makeup & Hair ile çalıştık.
Prova yapmadık, Can’ı tanıdığım ve güvendiğim için aklımdakileri anlatıp, geri kalanını ona bıraktım.
Ben aslında aynı saçla tüm gün devam ederim diye düşünüyordum ama Can ikinci elbisemi giydikten sonra biraz değiştirmek istedi ve harika bir saç daha yaptı. :) Bu planda yoktu ama iyi ki yapmış, ben çok sevdim.
Can tüm gün hem saçıma hem makyajıma destek olmak için yanımdaydı, çok çok çok eline sağlık!
Saç aksesuarın ve duvağına nasıl karar verdin?
Gelinliğimin romantik havasını tamamlaması için bir kurdele istiyordum, Begüm Salihoğlu gelinliğimin kollarının kumaşından bir kurdele yaptı. Düz tülden uzun duvağın da hem gelinliğimi hem de saç aksesuarını güzel tamamladığını düşünüyorum. :)
Düğün hediyeliği olarak ne tercih ettiniz?
Düğün hediyeliği olarak Mert’le çok sevdiğimiz Melez Tea’nin yaseminli yeşil çayını ve Homemade Aromaterapi’nin mini boy lavanta kolonyasını seçtik. Bunları minik beyaz karton kutulara koyduk ve gri kurdeleyle tamamladık. Bunları masaya yerleştirdik, masada güzel bir detay oldular.
Hediyelik kutularımızın içine çok sevdiğimiz ve nişanımızda da birlikte çalıştığımız 30 Kağıt İşleri çok güzel hediyelik kartları hazırladı. Ayrıca menümüzü de tasarladılar. Menülerimizin üzerine gümüş baskıyla isim kartları da yapıştırdılar, bence zarif bir detay oldu. Ama tabii hem hediyelik kartları hem de menünün yıldızı otelin suluboya çizimiydi. Bir kere daha elinize sağlık kızlar. :)
Düğün giriş ve ilk dans müzikleriniz nelerdi? Seçmek zor oldu mu?
Giriş müziği olarak klasik müzik sevdiğimizden Handel’in The Arrival of the Queen of Sheba’sını seçtik. Giriş anında trio da destekledi; o an heyecandan müziği çok fazla farkedemedik ama sonradan videoları izlediğimizde çok hoşumuza gitti. :)
İlk dans müziği olarak da Ben E. King – Stand by Me seçtik.
İlk dans müziğini seçmek hiç zor olmadı çünkü zaten bu şarkıyı istiyorduk ama giriş müziğine karar verirken en güzeli olsun diye biraz vakit harcadık diyebilirim. :)
Biraz da planlama sürecini konuşalım, bir micro-wedding planlamak zor mu?
Kişi sayısı normale göre çok az olduğundan çok daha kolay ve zahmetsiz olacağını düşünüyorsunuz ama aslında tam olarak öyle değil. :) Çünkü yine bir düğünün hemen hemen tüm detaylarını ve aşamalarını düşünmeniz gerekiyor. Ama sanırım yanınızda yalnızca çok yakınlarınız olduğu için stresi daha az oluyor.
Micro-wedding planlamak ile ilgili belki de en güzel taraflardan biri detaylara gösterilebilen özen. Kişi sayısı daha az olduğu için detaylarla ilgilenmek daha kolay. Bu da ortaya daha güzel sonuçlar çıkarabiliyor bence.
Düğün günü stresli miydin? :)
Otele gidene kadar stresliydim ama sonra stres yerini heyecan ve mutluluğa bıraktı. Hepimiz için çok mutlu, çok güzel hatırladığımız, en yakınlarımızla doya doya vakit geçirdiğimiz çok samimi bir gün oldu. Bunun için gerçekten çok mutluyuz. Tabii ki yanımızda olmasını dilediğimiz birçok kişi vardı ama pandemi koşullarını kabullenmek ve o günün tadını çıkarmak gerekiyor; bunu başarabildiğimiz için mutluyum! :)
Seni bırakmadan çiftlere verebileceğin ipucunu alalım. :)
Demesi kolay, yapması zor ama akışa bırakmaya çalışın. :)
Künye:
Mekan: Four Seasons Hotel İstanbul at the Bosphorus
Fotoğraf & Video: İki Hayat Bir Kare
Organizasyon: S Design & Events
Gelinlik: Begüm Salihoğlu
Saç & Makyaj: Can Şengül
Saç Aksesuarı: Begüm Salihoğlu
İkinci Elbise: Vakko Wedding
Gelin Ayakkabısı (Gelinlik): Sanemiko
Gelin Ayakkabısı (İkinci Elbise): Manolo Blahnik
Menü & Hediyelik Kartları: 30 Kağıt İşleri
Gelin Sabahlığı: House of Silk
Gelin Buketi: S Design & Events
Düğün Pastası: Four Seasons Hotel at the Bosphorus
Damatlık: Vakko
Damat Ayakkabıları: Moreschi
